Mirza

Tanınmış Üye
Forumda eksikliğine inandığım bir alan olduğundan bu başlığı açma gereği duydum...
Kullandığımız paket programın özelliklerinin irdelenmesinin yanısıra yaptığımız/yapacağımız tasarımların, karşılaştığımız sorunların, sormak ve tartışmak istediğimiz konuların da konuşulmasında, paylaşılmasında bir fayda umuyorum...
Farklı farklı yerlerde, farklı denetim mekanizmalarıyla karşılaşmaktayız.Birimizin yaptığı bir proje bir başakasının çalıştığı yerde geçerlilik bulamayabiliyor, aynı yönetmeliklere göre yapılmasına karşın !...
birimizin la dediğine diğeri "Lâ" diye biliyor...
Bu ve buna benzer şekilde karşılaştığımız sorunları, bulduğumuz çözümleri, konuya ilişkin yorumları, yasakları, ihlalleri... v.s burada paylaşıp, interaktif bir şekilde irdelemek, tartışmak ve varsa sorunları çözüme baglamak...
Bunu yapmaktan muradımız; Amerikayı yeniden keşfetmekten kurtulmak...
Bu anlamda katılımlarınızı bekliyorum...
Başlangıç için ilk soruyu ben sorayım...
Soru: İmar yönetmeliğindeki sınırlara uymak kaydıyla (ön bahce çıkma sınırı 1.50m gibi), kapalı çıkmaları olan bir yapı tasarlıyorsunuz, çıkabileceğiniz konsol mesafesi için bir sınırlamamız var mı yönetmeliklerde?(bildiğim kadarıyla yok)
Yada bağlı bulunduğunuz Belediye (veya proje inceleme mekanizması) sizi bu konuda sınırlıyor mu? Şu kadar mesafeyi konsol olarak çıkamazsın, mimari bahce sınırından değil de, "statik olarak konsol çalıştıramazsın bu mesafeyi" şeklinde bir zorunluluğu (dayatması)var mı? Bir belediye bu sınırı 2.10 m olarak sabitlemiş durumda, kesitiniz tasarımınız ne olursa olsun bu değeri geçemezsiniz diyor ;) (yorumu size bırakıyorum)
bu konuda veya bahsettiğim gibi mühendislik konularında karşılaştıgınız durumları paylasırsanız sevinirim...
iyi çalışmalar, saygılar...
 
Re: PROJE TASARIMI ve KARŞILAŞILAN SORUNLAR

Belirli bir uzunluktan fazla konsol olamaz diye bir sınırlama mühendislik bilimine aykırıdır. Mühendis hesabıyla ilmiyle sistemi ayakta tutabilecek hesabı yaptıktan sonra sınırlama olmamalıdır. Çekme mesafesinden daha fazla geriye çekip daha büyük bir konsol yapabilirim. (yani 1.5m çekme mesafesi olmasına karşın 4m çeker, gönlüm ister ve çözebilirsem 2.5m konsol yapabilirim.) En azından benim bildiğim budur. Olmaz diyen varsa hepimizin yolunun düştüğü Ankara otogarına (AŞTİ'ye) bir bakın bindirme peronlarındaki betonarme konsolların uzunluğu 5m midir, 7m midir yosa 8-10m midir?

Ayrıca konubence güzel konu. Mühendislikte hesaptan daha ön planda olan tasarımdır. Hele yeni yönetmelikten sonra bu daha ön plana çıkmıştır.Artık statik hesap değil tasarım önemlidir. Hesap kısmı daha teknolojik hale gelmiştir.

Bir başka konu bitişik nizm yapılar konusunda acaba belediyeler hesap sonucu çıkan gerekli boşlum miktarını istemekte ve takip etmektedirler mi? Bununla ilgili bir sorunla karşılaşan var mıdır? Kağıt üzerinde test ettiğimiz çarpma etkisini uygulamada ne yapıyoruz?

Sevgilerimle...
 
Statik proje tasarımı ve karşılaşılan sorunlar

Sayın NYILMAZ;
katılımınız için teşekkürler...
Bitişik nizam yapılarda bağlı olduğum belediyenin herhangi bir sınırlaması, denetimi malesef yok. Hatta daha vahim bir durum olarak, bitişik olarak inşaa edilmiş iki yapıdan birinin yıkılması gerektiğinde de alınan herhangi bir tedbir yok. bırakın çarpma etkisinin kontrolünün yapılması, bitişik nizam yapılacak bir yapıda mevcut yapı ile inşaa edilecek yapının kat seviyeleri arasında kot farklılıklarına bile birşey denmemektedir ki bu durum mimari acıdan da nizama aykırılık oluşturmasına ragmen. Yani, bir yapı var kat kotları +4.00, +7.00 ... şeklinde çıkarken, bitişiğinde yapılan yapıda kat kotları +3,00, +6,00... şeklinde olmakta.Kolonlar biribirini tutmamakta, yapı kirişleri diger yapının kolonlarını kesmekte...v.b. Bildiğiniz üzre yaşanılan depremlerde bitişik nizam yapılarda , bu aykırılıktan dolayı kirişler kolonları kesmekteydi ve komşu iki yapının salınım yapacak mesafesi korunmadığından veya yapılar arası kot farkları oluştuğundan bu kesilmeler meydana gelmekteydi. Sonuç olarak herhangi bir denetimin olmadığını söyleyebilirim, ibret alma noktasında hep çok geriden takip ediyoruz malesef.
ne yapılmasına gelince, eğer herhangi bir mimari zorlamamız yoksa bitişik nizamın olduğu cephede kolonların sırt sırta gelecek şekilde projelendirilmesi, yapı max deplasman miktarınının üzerinde bir dilatasyon derrzi bırakılması olabilir. Eğer mimari anlamda kolonlar, bitişik cephelerde sırtsırta gelmiyorsa ve arada demn bahsettigim gibi kot farkları oluşuyorsa, bitişik cephelerden uzaklaşıp kolonları aplike ettikten sonra kapalı cıkmalar yaparak cepheler bitiştirilebilir.(min.dilatasyon korunarak).

Bir soru daha sorarak noktalayayım;)...
üzerinde taşıyıcı olmayan (bölme duvar) duvar taşıyan döşemelerde, yönetmeliğin de hocalarımızın da ön gördüğü " hareketli yük 150kg/m2" arttırılması uygundur.
şimdi karşılaştığım sorun; bir döşememiz var, kolonları biribirine bağlanmış çok güzel çerçeveler oluşturmuşsunuz fakat mimari planda , sizin çereve oluşturduğunuz döşemenin ortasında 20'lik duvar geçmekte. Beldiyenin dediği, burda 20'lik duvar var dolayısıyla kiriş atmak zorundasın ;)
oraya kiriş atıldığında saplama kiriş olacak, çerçeve oluşmamış olacak, ayrıca oraya kiriş atmak yerine, hareketli yüküü 150 kg/m2 arttırdım, yada o döşemede yükün olduğu yerde çizgisel yük oluşturdum(20'lik duvar yükü) kiriş yerine....v.s. demeniz beyhude bir çaba , zira anlatamıyorsunuz o kadar katı bir ezber ki bozulmuyor...

Bu konuda baglı bulundugunuz belediyenin herhangi bir dayatması var mı sizlere, yada muhtelif belediyelerdeki uygulama nasıl bu noktada?...

paylasımlarınız icin teşekkürler ...
iyi çalışmalar, saygılar...
 
Statik proje tasarımı ve karşılaşılan sorunlar

Belediyeler bu konularda bazen çok katı olabiliyor belli noktalarda projede değil yerindeki uygulamalarda da aynı sıkıntılarla karşılaşaibliyoruz. Öncelikle bitişik nizam yapılarda kolon ve kot farklılıklarına kesinlikle dikkat edilmiyor ve hatta bitişik nisamdaki bir yerde yığma binanın yanına b.a.k bina yapabiliyor bunları bitiştirebiliyor aralık vereyebiliyorsunuz. bunlar denetlenmiyor. Ekstra duvar yükü tanımlamak dışında biz bu sorunu yerinde ince hatıllarla çözüyoruz. kiriş gelmiyorsa ince hatıl koyuyoruz ancak ne kadar sağlıklıdır meslektaşlarımın bu konudaki görüşleri nedir. Bimek isterim. Ayrıca bu yaklaşım denetime tabi olmadığı için kaç kiş uyguluyor bilmiyorum ama ben dikkat ediyorum bu duruma.
 
Statik proje tasarımı ve karşılaşılan sorunlar

döşemelerde ince hatıldan kastınız; döşeme kalınlıgında belirli bir genişliklte olan elemanlar mı?
eğer doğru anlamışsam dediğinizi aynı uygulamanın yapıldığını daha önce gördüm ancak teorik olarak bir anlam ifade etmiyor...
uygulamada ise elinizde, döşeme kalınlıgında (12~15cm) bir eleman var, döşeme donatısından daha buyuk boyutta (fi12~14) donatı konuluyor ancak bu yapılan uygulama ne kadar yeterli olabilir? bunu sormak lazım kendimize...
düşünün döşeme ortasındaki duvar yükünüz 650~700kg/m olsun çizgisel bir yük olsun, bu yükün o kesit (hatıl) tarafından karşılandığını kabul etmiş oluyoruz sanki...
şunu diyebilirim ki; hatıl uygulamasının elbette faydası olacaktır, yanlış bir uygulamadır diyemem ama eksik bir uygulama oldugunu soyleyebilirim, kısacası sadre şifa bir çözüm olamıyor...
aslında bu konuda, hocalarımız da yönetmelik de en pratik yaklasımı bulmuslar kanımca, hareketli yükü 150 kg/m2 arttırın demisler. Yani elinizdeki cizgisel yayılı yükü, birim alana yayın...bu yayılmıs alan yükü sürekli olarak o alanda olmayacagından bu yayılımı hareketli yükde yapın demişler... sabit yüklerde bu arttırımın yapılması siz de takdir edersiniz ki ekonomik olmayacak daha da ötesi gercekci olmayacaktır...
tüm bunlara ragmen hâlâ ve hâlâ kontrol mekanizmasında bulunan arkadasların, bu gibi dayatmalarına bir anlam verememekteyim...
tüm bu ihmal ve dayatmaların düzelmesini dilerim...
çalışmalarda başarılar...
saygılar...
 
Statik proje tasarımı ve karşılaşılan sorunlar

Arkadaşlar bahsedilen durumlarda sadece hareketli yükü artırmak genelde döşeme donatısı ve döşeme kalınlığı değişmediği sürece ciddi bir katkı sağlamıyor. Tecrübemle söylüyorum bu durumlarda bir müdahale yapılmadığı zaman döşemede ciddi çatlaklarla karşılaşabilirsiniz. Döşeme donatılarının montajında bildiğiniz gibi ustalar paspayı ve sehpaları çok nizama uygun yerleştirmezler. Bunu ustaların maharetine bırakmamak lazım. Ben bu durumda döşeme kalınlığını artırıyorum (min. 20 cm) ve içine gizli kiriş yerleştiriyorum. Örneğin 60*20 bir gizli kiriş hem duvar yükünü dağıtır hem de döşeme rijitliğini artırır.
Bitişik binalarda imar kanunları bu tür kısıtlamalara izin vermiyor. Yani bitişik binaların kat yükseklikleri aynı olacak diyemiyor zaten eğimli bir yolda bu mümkün değildir. Burada hesaplarımızı iyi yapıp maksimum deplasmanın en az 2 katı bir dilatasyon en iyi çözümdür. İyi çalışmalar.
 
Statik proje tasarımı ve karşılaşılan sorunlar

Sn suatyy,
Uygulamada yapmış oldugunuz gizli kiriş uygulamasını, projenin tasarımında da yapıyormusunuz? yada bu konuda baglı oldugunuz belediyenin tutumu nedir?
daha once de dedigim gibi, ben bu uygulamanın yanlış oldugunu soylemiyorum sadece teorik olarak bi anlam ifade etmedigini, literaturde "gizli kiriş" diye bir tanımlamanın olmadıgını söylüyorum...
donatı miktarlarının değişmemesinden bahsetmişsiniz; döşeme analizini yaparken , döşeme hesap akslarınız sadece geçtiği hat üzerindeki kesit tesirlerini hesaplıyor ve ona göre donatılandırıyorsa dediginiz dogru, donatı miktarında bir değişme olmaz ancak hesap aksınızın özelliklerini değiştirip, "geçerli olduğu mesafe boyunca donatıyı hesapla" derseniz , donatılardaki değişmeyi açık bir şekilde gözleyebilirsiniz...
Size önerim bunu deneyin, elinizdeki herhangi bir projeyi açın, herhangi bir döşemede rastgele bir yerden gececek şekilde (orda duvar oldugunu varsayarak) bir çizgisel yük tanımlayın ve o döşemenin hesap akslarında gerekli değişikliği yapın (geçerli oldugu mesafe boyunca donatıyı hesaplayın secenegini aktif hale getirerek) ve döşeme analizi yapın...donatıların yetersiz kaldıgını ve değiştigini göreceksiniz...
döşeme hesap aksınızın özelliklerinde gerekli değişikliği yaptıktan sonra duvar yükü tanımlaması yapmaksızın da (yada çizgisel yük tanıtmadan da)analiz yaparsanız donatıların değiştigi görülecektir...
fakat normal bir döşemenin (duvar taşımayan) hesap akslarının sadece gectigi hat üzerindeki (ki genelde dik4gen döşemelerde orta mesafeden) kesit tesirlerine göre donatılandırılması en ekonomik yaklasım oldugundan tercih edilmektedir...
sistem idealize edilmiş oluyor ve ortalama bir yaklasıklıkla çözümleniyor... (ki yapılan da dogrudur) yoksa her döşeme hesap hattı icin moment hesaplayıp ona göre donatı hesaplatmak hem müşkül bir iştir hem de ekonomik olmayan sonuçlara neden olacaktır...
sadece duvar tasıyan döşemeler icin yapılacak çözümler birden fazladır muhakkak..
Sizin yaklaşımınıza ve tecrubelerinize güveniyorum, yaklaşımınız uygulama noktasında elbetteki dogrudur ancak benim bu konuyu ilk acarkenki maksadım kimsenin tecrubesini sınamak degil (ki haddim degildir) bilakis getirilen çözümlere proje denetleme mekanizmalarının tutumu...
belki tekrar olacak ama soru aslında kısaca şu; 20'lik duvar tasıyan bir bir döşemede,o duvarın altına kiriş atılması, baglı bulundugunuz belediyeler tarafından zorunlu tutuluyormu?
bunu dayatan bir mekanizma icerisinde oldugumdan, baska yerlerde de bu tür dayatmalar var mı diye ögrenmek ve bunların yanısıra bir projecinin karşılaştıgı sorunları paylaşarak ortak bir akıl ile hareket etmektir muradım...

gösterdiginiz alaka ve yorumlar için teşekkürler...
çalışmalarınızda başarılar... saygılar...
 
Statik proje tasarımı ve karşılaşılan sorunlar

20'lik duvarların altına kiriş atma zorunluluğunu Konya belediyeleri de istiyor... Gizli kiriş yönetmeliğe uygun değildir. Zira yönetmeliğe göre kiriş yüksekliği, döşeme yüksekliğinin üç katı yükseklikte olmalıdır... Ben ekseriyette minimum yükseklikte kiriş atıyorum(25/36)...
 
Statik proje tasarımı ve karşılaşılan sorunlar

Merhabalar;
Performans Analizi üzerine sorularım olacak, yardımcı olabilirseniz sevinirim...
Projesi mevcut, kapsamlı bilgi duzeyine sahip,bir binada ölcülen beton dayanımları kucuk cıkmıstır ve performans analizi yapılması gerekmektedir...
Bina toplam yuksekligi bodrum dahil 24 m ve bodrum kat rijit oldugundan toplam yukseklik 21m dir.
bu binanın projelendirilmesi İde'de yapılmıs...
Şİmdi soru...
1. Bu yapının performans analizini yaparken öncelik sırasına neler yapmamız gerekli...
2. Karotla cıkan beton sonucuna göre "Analiz-Betonarme" yapılması gerekli mi...
3. Eğer karot sonucuna göre yeniden "Analiz-Betonarme "yapılmayacaksa, performansı belirlemek icin beton sınıfını nasıl tespit edecegiz...
4. Beton sınıfını karot sonucunda cıkan degeri yazdıktan sonra, mevcut kiris/kolon ve perdelerin donatılarını kilitleyip de mi performans analizi yapmak gerekir...
5. Performans Analizi yaparken hangi parametreye göre analiz yapılması daha saglıklı sonuc verir ( max deplasman, bina yuksekliginin belli bir katı deplasman, plastik mafsal sayısı...)

Bu konularda daha önce çalışmış ve bilgisi olan arkadasların yorum ve goruslerini bekliyorum...
İlginiz icin teşekkürler...
çalışmalarınızda basarılar dilerim...
 
Statik proje tasarımı ve karşılaşılan sorunlar

Merhaba;
1.a. Öncelikle karot testleri sonunda belirlenen mevcut beton sınıfını kullanacak şekilde tanımlama yapmalısınız.
b. Mevcut (yani uygulamada kullanılmış olan) donatı sınıfı, çap, adet ve aralıklarına dikkat edilerek kolon ve kiriş elemanlarına tanımlanmalı ve DS "donatı sabitle" yapmalısınız.
c. Uygulamada etriye sıklaştırması yapıldı ise kolon ve kiriş özelliklerinden etriye sıklaştırılması yapıldı seçeneğini işaretleyiniz, eğer yapılmadı ise bu seçenek işaretli olmayacak.
d. Yukarıdaki tanımlamaları yaptıktan ve modeli eksiksiz oluşturduktan sonra Analiz+Betoname yapınız.
e. Ardından Doğrusal Performans Analizi yapınız. DPA yaparken (sizin projeniz için) Mod Bİrllştirme Yöntemini, Kapsamlı Bİlgi düzeyini seçiniz, son iki seçenek sizin tercihinize kalmış gerekli açıklama Bu Nedir kısmında yapılmıştır.
2. Tabiki karot ve varsa donatı tarama test sonuçlarına göre analiz+betonarme yapacaksınız. Bu işlem sonucunda çıkacak hatalarve eksiklikler performans analizi yapılacağı için önemsenmez.
3. ...
4. DS'nin analiz+betonarme sırasında işaretli olması önemli performans analizi sırasında işaretli olup olmamasın önemi yok.
5. Performans analizinin hangi parametrelere göre yapılacağı DBYBHY2007 bölüm 7 de açıklanmıştır.
iyi çalışmalar dilerim.
 
Statik proje tasarımı ve karşılaşılan sorunlar

yorumlarınız için teşekkürler...
çalışmalarınızda başarılar...
 
Statik proje tasarımı ve karşılaşılan sorunlar

Merhabalar;
şahsımın yeni karşılaştığı ama aramızda bu konularda tecrübeli arkadaşların da olduğunu düşündüğüm bir konu ve uygulamaları hakkında bilgi paylaşımı için bir kaç sorum olacak, şimdiden ilgi ve yardımlarınıza teşekkürler...
Malumunuz, Yapı Denetim Kanunu ve ilgili yönetmelik tüm yurtta uygulamaya girdi. Yönetmelikte 'Statik-Betonarme Proje İnceleme Cetveli' adıyla bir cetvel hazırlanmış ve cetvelde yer alan ibarelerin karşılarına 'Evet' veya 'Hayır' kutucukları bırakılmış...Söz konusu cetvelle ilgili bir kaç sorum olacak... Konu hakkındaki yorumlarınızı bekliyrum...

İnceleme cetvelindeki kutucukların tamamının 'Evet' olması zorunluluk mu yoksa tavsiye mi? Ordaki 'Evet' ile 'Hayır' ların bağlayıcılığı nedir?
Bazı maddeler var ki, şimdiye kadar yapageldiğimiz tasarımlar olmasına karşın şimdi engelleniyor mu? ('Evet' ise teorik kuramları nedir?)
DBYBHY ,TS500 ve TS498 gibi ynetmeliklerinde bahsedilen sınırlamalar teorik /deneysel bir alt yapıya dayanırken bu cetvelde yazılan bazı ibareler, sanki 'Böyle daha iyi olur' yaklaşımıyla yazılmış gibi...

konu hakkındaki yorumlarınızdan sonra daha ayrıntılı somut örneklerle tartışabiliriz diye umuyorum...
iyi çalışmalar, saygılar...
 
Statik proje tasarımı ve karşılaşılan sorunlar

Öncelikle belirtmek istiyorum Ben yapı denetimci değilim bu konu ile ilgilendiğim için bu konuya katılıyorum.
Bahsettiğiniz konuyu bugün Amasya yaptığım sunumda da tartıştık.
Söz konusu formda hepsinin evet olması gerekiyor. Bu form bu konuların kontrol edildiğinden emin olmak ve kontrol mekanizmasına bir standart getirmek için Bayındırlık bakanlığının yapı denetim firmaları için yayınladığı bir form.
Burada TDY ve TS 500 de ki minimumlardan fazla gördüğünüz bazı konular var. Bunlar uygulamada görülen bazı aksaklıkları gidermek için yapılan iyileştirmeler diyebiliriz. Örnek olarak min 30 cm kolon genişliği. TDY de 25 dir minimum ama aynı zamanda kiriş minimum da 25 dir. bu durumda kolon üzerine kolona paralel oturan kiriş donatıları ile kolon donatıları çakışıyor ve kolon donatılarının kiriş donatılarını sarması kuralının uygulayamıyorsunuz. Kirişi 20 lik yapamadığımızdan kolonu 30 luk yapmak bunun en pratik yöntemi.
O formda eksik ifade edilen, veya kesinlikle yanlış olan noktalar da var.
Bir kaç örnek;
Yapı periyotları sorulmuyor, sorulmalı,
Perdelerde moment diyagramı belli bir nokta için alınamıyor, ancak kesit toplam momentleri alınabilir ancak perdelerde kesme diyagramı daha önemlidir. Bu da sorulmalı.
Saplama kirişlerde askı donatısı yanlıştır konulması sakıncalı sonuçlara yol açar. Bunun yerine etriye sıkıştırması ve gövde donatısı konmalı ve kontrol edilmelidir. ve benzeri.....
Suat
 
Statik proje tasarımı ve karşılaşılan sorunlar

Merhaba Suat Bey;
"Söz konusu formda hepsinin evet olması gerekiyor" demişsiniz.
Ör: "Yapıda, birden fazla kat boyunca uzanan düsey tasıyıcı eleman varmıs" bu ibareye "evet" dense nolur? "hayır" dense ne?
Tek katlı bir yapı modelliyorsunuz kolon kısa kenarını 25 yapamayacakmısınız? kolon kısa kenarını 30 yapsak ve üzerine asmolen kiriş atsak (60/35 gibi) kolon, kirişi sargılarmı?
öyle sanıyorum ki TDY Madde 3.4.3.1 (kiriş donatılarının kenetlenmesi) ile ilgili bir durumdan kaynaklanıyordur. zira min. donatı çapı ve min. eleman boyutlarıyla söz konusu madde sağlanmıyor diye kolon boyutunda artışa gidilmiş olabilir ya da dediginiz gibi uygulamadaki aksaklıklar gözönünde tutularak projeyle bu durumun önüne nasıl geçeriz mantıgıyla hazırlanmış gibi duruyor.
Yani demem o ki bazı maddelerle,mühendislik ve mimari tasarım kısıtlanıyor...

* "Düsey tasıyıcı elemanlarda ani rijitlik degisimi (herhangi bir kattan itibaren perdenin üst katlarda kolonlara dönüsmesi gibi) olusturulmasından kaçınılmıs. (Her ne kadar hesap
sonucunda kesitler yeterli gözüküyorsa da)"
............evet, iyi bir şey, istenebilir, tavsiye edilebilir ancak dayatılamaz...
* "Kapalı bina çıkmalarında kolonların uçları sürekli kirislerle baglanıp çerçeve olusturulmus."..........istenebilir, tavsiye edilebilir ama dayatılamaz...(kapalı çıkmalı yapılar yine
tasaralanacak mimari olarak ve çözüm asmolen döşemede bulunacak, zira oda ortasından sarkan bir kirişi kimse arzu etmez, asmolen döşemeler için de bir şey dememe gerek yok
zaten biliyorsunuz sorunlarını...otoritelerin bas bas bagırdıgı "kaçının" dedigi döşeme tiplerine biz kucak açmış oluyoruz) ayrıca yine bu madde için konuşursak, mantar bir döşeme
için bu maddenin hükmü ne olur?

açık bir şekilde ifade etmeye çalıştım, elbetteki daha basit, daha sade olan daha güvenlidir ancak farklı tasarımlardan da korkmamak gerekir diye düşünüyorum...
uyglama noktasında müteahhit, usta, işçi için herhangi bir sınırlama, denetleme getirmeyen yetkililer, tasarımcıya "bak, uygulamada şundan dolayı şunu yanlış yapıyolar gel onların yanlışlarını absorbe etmek için biz projelerde şöyle şöyle yapalım" demektedir. benim bildigim projeye göre uygulama yapılır, uygulamaya göre proje tasralanmaz... şayet bilmiyorsa uygulamacı bunun denetim meanizmasını kuvvetlendirmek hatta caydırcı bazı cezalar uygulamak, birer ehliyet vermek gibi yollara basvurulsa kanaatimce daha isabetli olur...

daha detaylı konusmak isterdim, fazla sıkmak istemem sizi de. Bu arada son bi soru; söz konusu proje inceleme cetvelinde "Hayır" olsa bi kaç madde ne olur?
Bu arada yapı denetimcisi olmadığımı, bunları bir tasarımcı olarak yazdıgımı bilmenizi isterim...
sabrınıza ve ilginize teşekkürler...
iyi çalışmalar, saygılar...
 
Statik proje tasarımı ve karşılaşılan sorunlar

Sayın Mirza bey,
İsminizi Mirza olarak aldım eğer değilse beni uyarın lütfen.
Proje tecrübenizi bilmiyorum ve sakın bu yazdıklarımı üzerinize almayın lütfen.
Yönetmelikler minimumları verir. Tamamiyle doğru değillerdir bu sebeple de sık sık gerek tesbit edilen aksaklıklar gerekse de günün gerekleri sebebiyle revize edilirler. 25 cm kolon her ne kadar proje üzerinde sorunsuz gözükse de sahada pek çok soruna sebep veriyordu. Bahsettiğim kiriş donatılarını sarması problemi bunlardan sadece biri. Örnek verdiğiniz Asmolen döşeme kirişi zaten sünek sayılamaz. Mantar döşeme de aynı şekilde normal süneklik düzeyindedir ve farklı konrollere tabidir.
Sünek yapı gerekçesi ile R katsayısını 8 alıp deprem kuvvetini ciddi bir şekilde azaltıyoruz. Ancak sünekliğin birinci şartı birleşimlerin rijitliğinin bozulmamasıdır. Bu bahsettdiğimiz hata bu birleşimi bozuyor. Depremlerde pekçok örneği görüldü dağılmış bu tip birleşimlerle.
Diğer bir problem yangın yönetmeliği gereği paspaylarının 4 cm olması. Avrupa ve Amerikada da bu böyledir. 25 cm den 8 cm paspayını çıkarır mısınız ne kalıyor kolon olarak elimize? 17 cm. Sizce yeterli mi?
Ben 1989 dan bu yana hiç 20 lik kolon kullanmadım, istisnasız her kirişte gövde demiri kullandım ama 25 cm kolon şartı 1998 yönetmeliğinde geldi. Bu tarihlerde 20 cm yapılmış kolonlu yapılar bir şekilde ruhsat süresini geçirmiş bitmemiş ise şu an ruhsat alamıyorlar. Benim yaptıklarımda ise böyle bir sorun yok. Uzun bir süredir de 30 luk kolon kullanıyorum bu aksaklıkları gördükten sonra eminim bir süre sonra kolon min. genişlik 30 cm olacak.
Yönetmelikler mühendisliği kısıtlamamalı bunda haklısınız ve çok sade olmalı. Ancak şunu unutmayalım ülkemizde inşaat mühendisliğinde uzmanlık ayrımı yoktur. 30 yıl karayolunda çalışmış bir mühendis gelip ertesi gün statik proje yapabilir. Malesef mühendislerimizde hiçbir yeterliliğe bakılmadan sonsuz yetki var. Yönetmelikler bu türlü ciddi hataları önlemeye çalışır.
Proje kontrol konumundaki yapı denetim firmalarının mühendislerinin de hepsinin bu konularda tecrübeli olduğu söylenemez. Bu formlar asgari hatalarla proje denetlemeyi sağlamak ve bir standart getirmek için hazırlanmış. Bu sıraladığınız konuların tamamı yönetmelikte yazmayan yada net olarak yazılı olmayan ancak piyasada acemi mühendisler tarafından sıkça yapılan ciddi sonuçlar doğuracak hataları minimuma indirmek için hazırlanmıştır.
Avrupada olduğu gibi bir mühendisin imza yetkisi alması minimum 5 yıl ortalama 10 yıl gibi bir tecrübe gerektirse uzmanlaşma mekanizması ciddi çalışsa ve ciddi sınavlardan geçse inanın ne bu formlara gerek kalır ne de yönetmeliğe.
"Düsey tasıyıcı elemanlarda ani rijitlik degisimi (herhangi bir kattan itibaren perdenin üst katlarda kolonlara dönüsmesi gibi) olusturulmasından kaçınılmıs. (Her ne kadar hesap sonucunda kesitler yeterli gözüküyorsa da)"....... Yapsat binalarına bir bakın pek çoğunda döşeme üstüne oturmuş konsollarda ciddi çatlaklar vardır. Bu sebeple yazılmıştır. Yeterli tecrübede mühendis olmadığından dayatmaya gidilmiştir haklısınız ama keşke tüm mühendislerimiz kendileri bu sorunu görüp dayatsalar bu sorunlar olmasa.
Asmolen döşeme 1. derece deprem bölgesinde son derece sakıncalıdır. Ancak bazı bölgelerde kirişleri saklamak için dişli döşeme yapmanız gerekebilir (ben bu şekilde çözüyorum bu tip problemleri) tüm yapıyı asmolen yapmanız gerekmez. Ana aksları kirişli olarak oluşturursunuz yapının sünekliğini garanti edersiniz daha sonra (kirişin ortada kalması gerekmez tavanda konsol bölgeyi düşük döşeme gibi de oluşturabilirsiniz) mimarı buna da ikna edemiyorsanız sadece o bölgeyi asmolen yapabilirsiniz kirişleri gizlemek için. Bu tip biryapı tam sünek kadar iyi performans göstermez ancak kötünün iyisidir.
İyi bir mühendis tarafından tasarlanmış hiç biryapı dan korkmamak gerekir ancak etrafınıza bir bakın deprem yönetmeliğini sonuna kadar okuyabilen kaç mühendis var. Bu arada deprem yönetmeliğini okuyabilmek için yüksek lisans dersleri olan yapı dinamiği, sonlu elemanlar, elastisite teorisi, ve deprem dinamiği vb. dersleri almış olmak gerektiğini hatırlatmak istiyorum.
 
Statik proje tasarımı ve karşılaşılan sorunlar

Merhaba Mirza Bey, Suat Bey.
Aslında ikiniz de haklısınız ama aynı konuları barındıran ts500, tdy2007, yapi denetim uyg. yönetmeliği aynı kuralları içermiyor. Bir de yangın yönetmeliği var tabi. Acilen güncellenmesi gerekiyor yönetmeliklerin.
Bu arada yapı denetim yönetmeliği 19 pilot ilde uygulanırken hazırlandı ve deprem riski yüksek olan iller için 30 cm gibi zorlamalar vardı. Lakin Karaman'da iki katlı küçük yapılarda bu bence de gerekli değil.
 
Statik proje tasarımı ve karşılaşılan sorunlar

Sayın Tevekkül,

Burada konu kat sayısı değildir. Sünek davranış kabul edip deprem yükünü azaltıp, Bu tip bağlantı hataları sebebiyle Sünek olmayan bir birleşim yapmaktır. Tek katlı da olsa bu şekilde hataya düşmeyelim. Erzincan ve Düzce depremlerinde yıkılan çok sayıda tek katlı veya iki katlı yapı vardır.

yönetmeliklerdeki problemler ve hatalar bitmez. Yenisinde de sorun olacaktır. Daha önce de belirttiğim gibi yönetmelikler hayati hata yapma riskini minimuma indirgemek için yazılır. Çelişen tek nokta da bu değil. Sadece bir örnek daha vereyim kesme kuvveti dayanımı Vr hesaplanırken beton katkısı için bir Vc katsayısı vardır. Bu katsayının farklı değerleri için TS 500 de, TDY ye bakınız der. TDY ye gidersiniz ilgili noktada bu katsayının farklı değerleri için TS 500 e bakınız der. İki yönetmelik arasında gider gelirsiniz. Bu durumda ne yaparsınız? Yok diye bu katsayıyı almaz mısınız? Tabiki hayır. Bu durumda hangi katsayı sizi güvenli tarafta bırakıyorsa onu alırsınız.
Bir örnek daha.
Bilirsiniz kolon kiriş birleşim kesme güvenliğini kurtarmak pek mümkün değildir mimariye müdahale etmeden. Kolonlara yandan ve kolon ucuna oturan hiçbir kiriş kurtarmaz bu kontrolü. Bunun sebebi gerçekten kurtarmadığı mı? Hayır, Yönetmelik formüldeki eksikliktir.
Burada Ve nin Vr den büyük olması beklenir.
Ve için deprem yönüne göre kiriş alt ve üst donatıları alınarak bir kesme kapasitesi hesaplanır.
ama Vr için sadece kirişin bastığı kolon beton kesit alanı alınır. Halbuki burada kontrol edilmek istenen kesme çatlağını önlemek için kolonların kiriş içine denk gelen bölgesine de etriye konulur ancak bu etriyeler Vr hesabında dikkate alınmaz. Oldukça güvenli tarafta kalarak hazırlanmış bir formül. Peki bu formüldeki eksikliği biliyoruz diye bu kontrolü atlayacak mıyız? Hayır çünkü bu bölgedeki kirişlerin yerleştirilmesi henüz tüm demirci ustaları tarafından alışkanlık haline gelmedi ve biz kontrol mekanizmasına henüz bu kadar güvenmiyoruz dolayısı ile yine güvenli tarafta kalmak için bu kontrolü yapıyoruz.
Kısaca bence tüm bu kontroller gerekli. Biz burada yapı davranışında hataya yol açan bu gibi uygulamalara çözüm bulmak için enerjimizi harcamalıyız.
Bahsettiğimiz kolon etriyesini yerleştiremeyen bir demirci ustası bana ' Ben bu etriyeyi buraya yerleştiremiyorum biliyorsan gösterde yerleştirelim demişti'
O an haklıydı adam çözüm soruyor bu noktada. Bende epeyce kafa patlatarak bir çözüm bulup yaptırmıştım ustaya.
Selamlar
 
Statik proje tasarımı ve karşılaşılan sorunlar

Sn. Suat Bey,

Tespitleriniz yerinde ve güzel. İstifade ettim. Sizin de ifade ettiğiniz gibi Erzincan ve Düzce aktif deprem kuşağının içindeki şehirler. Lakin ben deprem riskini görece daha az içeren illere değinmiştim. Mesela Konya'nın merkezinde ve birçok ilçesinde daha önce yaşanan yıkıcı deprem yok. Türkiye'nin bir çok bölgesi için durum yine böyle iken hepimiz depreme dayanıklı yapılar tasarlayıp denetliyoruz.

Mesela 5. deprem bölgesinde olan Karaman'da projeler 4. deprem bölgesi gibi zaten çözülüyor, çözülmeli. Ama 2 katlı yapılar süneklik düzeyi yüksek çözülmüyor (gerekli değil). Dolayısıyla zaten bahsettiğiniz kolon-kiriş birleşim kesme güvenliği tahkiki yapmaya da gerek kalmıyor. Ayrıca bu tür yapılara gelen deprem itkisi çok fazla olmadığı için aslında değil 30'luk 20'lik kolon ebatı kullansak ve R katsayısını da 1 alsak projeleri sıfır sünek çözsek bile hesapta kurtardığını görürüz. Burada önemli olan düşey yüklerin güvenle taşınması ve yüklerin güvenle temele aktarılmasıdır. Ayrıca deprem yatay yük etkisi göz önüne alındığında, düşey taşıyıcıların eni değil boyu daha önemlidir. Tarafsız eksenin uzaması kapasitenin artmasını sağlar. Bu yüzden binalarda perde kullanmak deprem riskine karşı alınacak en önemli tedbirdir. Perdelerin kalınlığı ise 20 cm ile sınırlandırılmıştır. Perdelerde de pas payı kolonlardakinin aynısıdır. Aynı şekilde bu düşey taşıyıcı elemanlara da kiriş bağlanmaktadır.
 
Statik proje tasarımı ve karşılaşılan sorunlar

Sevgili arkadaşlar,
Suat arkadaşımız yönetmeliklerimizle ilgili güzel örnek vererek olayı açıklamış. Şimdi okulu bitirip piyasaya girdikten sonra bir bilgisayar, bir paket program ve elinde deprem yönetmeliği olan arkadaşlar diyorlar ki projeyi programda girdim, program yönetmelikleri biliyor (kontrol ediyor) bana doğru çözümü vermesi gerekir hatta ben ne yönetmelik bileyim, ne statik bileyim nede betonarme benim yerime bu işleri yapsın diyorlar. Bu olmaz arkadaşlar projeyi bir şekilde paket programınızda oluşturduktan sonra o projeye MÜHENDİS ELİ görmeli diyorum usta kafası ile burada yatay yük az olur düşürelim diyemezsiniz. Bize göre Deprem kuşağında olmayan İNGİLTERE' ye bir bakınız hangi yönetmelikleri bizden aşağıda üstelik bizim gibi deprem kuşağında değil. Hepinize katkılarınızdan dolayı teşekkür ederim.
 
Statik proje tasarımı ve karşılaşılan sorunlar

Sayın Tevekkül,
Lütfen sözlerimden alınmayın sizi kırmak amaçlı söylemiyorum. Sanıyorum yaşca büyüğümdür sizden tavsiye olarak alın.
Öncelikle deprem haritasına fazla güvenmeyin. Bir kaç yıl sonra yeni fayların aktiflenmeyeceğinden ve haritanın değişmeyeceğinden bu kadar emin olmayın. Daha önce örnekleri oldu. Karamandayız diye sadece düşey yük için tasarım yapamazsınız mühendis olarak. Yapıda değişmeyen bazı kurallar vardır deprem yada bölgeye bağımlı olmadan. Bunlardan en önemlisi kuvvetli kolon kuralıdır. 1998 yönetmeliği ile yeni mezun arkadaşlarımızın karşılaştığı bu kuralı 1989 dan beri uyguluyorduk zaten basit bir fizik kuralı olarak. Ancak bu fizik kuralını düşünemeyen mühendis arkadaşlarımız sebebiyle bu yönetmeliğe girdi. Nedir bu kural? Bir zorlanmada zayıf olan yer kırılır. Siz bizim burda deprem yok diye 20 lik kolon yaparsanız yine hesaplar kurtarıyor diye, bakın bir kolon altındaki basit bir oturma sizin yapıya ne yapıyor. Deprem yükünüzün hafif olması temel mühendislik kurallarını değiştirmez. Perdelere 20 lik minimum verilmiş olması bu perdenin başına 25 lik oturtabileceğiniz anlamına gelmiyor. Bu durumda ya perdeyi de 30 luk yaparsınız ya da perde başlığı kullanırsınız 30 cm genişliğinde.
Elemanların eni de önemlidir boyu da. Yapılar 3 boyutludur çünkü. Her iki yönden gelen yüklemeler içinde yeterli dayanımda olmalıdır.
Selamlar
 
Geri
Üst