Bu gün 17 Ağustos, yaşadığımız büyük depremin yıldönümü.

NYILMAZ

Kıdemli Üye
Öncelikle 18 yıl önce bu gün hayatını kaybeden vatandaşlarımıza rahmet diliyorum. Allah milletimize bir daha böyle acılar göstermesin.

Bu çerçevede, insanların barınma işlerinden sorumlu olan tüm mühendis ve mimar arkadaşlarımın bu sorumluluklarını, sorarak, sorgulayarak, araştırak ve bilimin ışığında yerine yerine getirmelerini temenni ediyorum.

Bu ağır sorumluluğu basit, gündelik gerekçelere kurban vermemeliyiz. Elbette insanların taleplerini karşılamaya gayret edeceğiz. Fakat bir noter değil, mühendis yada mimar olduğumuzu hiç bir zaman bir tarafa bırakmayız.

Estetiği sağduyu ve bilimle birleştirmek bizim görevimiz. Siz hiç estetik uğruna farklı arayışlara giren, kulakla burunu yer değiştiren bir doktor gördünüz mü? Ya da apandisit ameliyatına giren doktorun kalbe de müdahale edeyim diyebileceğini düşünür müsünüz? Ve ya parası neyse verelim kullanım için mide şu tarafta değilde bu tarafta olsun diyecek bir arkadaş tanır mısınız?

Kendimize, diğer insanlara saygı için mesleğimizin etik ve bilimsel kurallarına sahip çıkmak zorundayız. Daha çok araştırmalı ve daha çok kendimizi geliştirmeliyiz.

Tüm arkadaşlarıma sevgi ve saygılarımı sunuyorum. Her türlü endişe ve kaygıdan uzak bir meslek hayatı diliyorum.

N. YILMAZ


SM-N915F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
 
Re: Bu gün 17 Ağustos, yaşadığımız büyük depremin yıldönümü.

Merhaba
Nedim bey aynen katılıyorum.
Sonuçta sorgulayan kafa yapısı ile doğru bir şekilde kullanılan bilgi, bilgi, bilgi, ....
"Hiç bilenle bilmeyen bir olurmu?"
Erzincan, Adapazarı, Dinar depremlerini yerinde incelemiş biri olarak diyorum ki
Allah bir daha böyle bir yıkım göstermesin.
Bizim alacağımız tedbir; doğru proje doğru uygulama yapmak.

Tüm arkadaşlara kolaylık dilerim
Ünver ÖZCAN
 
Re: Bu gün 17 Ağustos, yaşadığımız büyük depremin yıldönümü.

Karıştırırken 5 Mart 2015'de Deprem Haftası nedeniyle yine bu forum sitesinde yazdığım bir yazıya denk geldim. Tekrar olacak ama bu günün önemine binaen affınıza sığınarak paylaşmak istiyorum.

NYILMAZ":1qdznmkb' Alıntı:
Sessiz sedasız bir deprem haftası geçiriyoruz. Deprem açısından sessiz sedasız olması elbette arzu ettiğimiz bir durum. Fakat mühendisler açısından bu derece sessiz geçmemeli diye düşünüyorum.

Alakasız konularla ilgili sokaklara dökülen, yollara dizilen, pankartlar taşıyan sivil toplum ve meslek kuruluşlarının duyarsızlıkları anlamış değilim. Nerede halkın bilinçlendirilmesi, nerede mühendisin eğitimi?
İşin hesap ve çizim kısmını programlar yapıyor. Okulda basit kesit hesaplarını gösteriyorlar, oldu da bitti.

Madem diplomamız var, madem mühendis olduk. O halde neden hala doğru dürüst depreme dayanıklı yapı tasarımı yapamıyoruz. Kimisi aşırı büyük kesitlerle kendini garanti altına aldığını düşünüyor, kimi minimum kesitleri zorlayıp, sırtını programa dayamış risk alıyor. Kimisi de geometri, tasarım, davranış üçlemesinden bihaber.

Afet müdürlüklerinin kutlamasından mı ibarettir deprem haftası? Enkaz altından nasıl canlı kurtarırız manzaraları mıdır? Yoksa senin kaç şantiye şefliğin var, sen şantiye şefliğinden para kazandın bize niye vermedin diyen İMO'nun söylemleri midir deprem haftası kutlaması. Yoksa tam da bu hafta tüm üyelerine yazı gönderen mimarlar odasının "para ödemezseniz sizi dava ederiz" diye üyelerini korkutması mıdır deprem haftası kutlaması.

Yoksa 30cm kirişle 10 m açıklık geçtim diye sevinenlerin mi deprem haftası. Yada belki "ne gerek var, bu kadar demire bu demirle bu bina 15 kat çeker" diyenlerin midir deprem haftası. Yok, yok, belki de tüm bunlar değil. Belkide belediyelerin; "evet, dosyasına fazladan bir evrak daha koyduk, şimdi tam bağladık mühendisi" diye düşünmeleri midir deprem haftası. Yoksa, yoksa 17 ağustos sabahı gibi herkesin, depreme, kargaşaya rağmen, sabah namazını camide geçirmeye çalışması mıdır. "Ölürsek camide ölelim " diyerek işimizi Allah'a bırakmamız mıdır deprem haftası...

Sevgi ve saygılarımla...

N. YILMAZ


SM-N915F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
 
Re: Bu gün 17 Ağustos, yaşadığımız büyük depremin yıldönümü.

Nedim Bey duyarlılığınız ve temennileriniz için teşekkür ederim. İnşallah bir daha böyle felaket yaşamayız.

Ne yazık ki bizim işimiz görünen tarafta olmadığı için mimari kaygılara çoğu zaman kurban ediliyor taşıyıcısı sistemler. Forumda soru sormak için paylaşılan bazı modellerde bile bu durumu görebiliyorum. Bir gerçek var ki metrekaresi 1 TL den proje yapan meslektaşlarımız olduğu sürece statik projenin kalitesi olması gereken seviyeye gelemeyecek. Statik proje toplam yapı maliyetinin %3 ü bile değil. Binaya takılacak toplam musluk bataryasının maliyetinin bile daha fazla tuttuğu projeler var.

Kentsel dönüşüm ile birlikte 3 günde 15 katlı bina projeleri üretiliyor, mimaride olan taşıyıcı sistem kusurları olsa bile aynen modellenip çizim detaylarına özen göstermeden eksik bir şekilde teslim ediliyor. Yazılımın verdiği hataların bir şekilde düzeltildiğini biliyoruz, kendimizi kandırmaya gerek yok. Ayrıca, her şey yeterli bile olsa, daha iyi bir tasarımın peşinden giden mühendis pek olmuyor. Zaman ve para en büyük düşman. Hem çok acil hem de 5 paraya proje üretilmesi isteniyor.

Mezun olur olmaz statik proje üretmeye başlayan mühendisler daha da vahim bir tablo oluşturuyor. Yazılımın bir araç olduğunu ve o yazılımı doğru kullanabilmenin yanı sıra iyi bir tasarımın gerektiğini bilmiyorlar malesef. İyi bir tasarım da tecrübe ile geliyor.

Bir işverene doğru ve kaliteli proje ile olmayanı anlattığımda "e o mühendis altına imzayı atıyor" cümlesini duydu bu kulaklar. Halbuki sağlımız için en az iki farklı doktora giden bir milletiz.

Bir toplantıda, 100 bin m2 ye varan bir proje için revizyon ücreti istediğimizde ozalit poşetlerindeki projeler gösterilerek "kaç kg gelir bunlar" diyen işveren de gördüm. Espri bile olsa alttaki niyet belli.

Ancak, büyük çaplı projelerde kalite - kontrol sistemi oluyor. Ama yapı stoğunun çoğunu kalite-kontrolün yetersiz yapıldığı ufak projeler oluşturuyor.

Doğru ve ilkeli statik proje üreten mühendislerin çoğalması temennisi ile yazıma son vereyim.

Saygılar.
 
Geri
Üst