Kolon ucuna gelen kirişler

huseyinakkus56

Tanınmış Üye
Merhabalar.. Ekteki fotoda görüldüğü şekilde kiriş attığım hâlde bu kirişler, kolonların uçlarına veya çok yakın bir noktaya geliyor;
-Bu durum sizce sağlıklı mıdır ? -Yani raporda çıkan sorunları giderebiliyorsam sorun yok mudur?
(Döşeme sistemi olarak plak döşeme yapmam isteniyor.)
- Bazen plak döşeme olsa bile bu gibi durumlarda sadece o döşemeyi asmolene dönüştürüp, tam kolona oturacak şekilde yastık kiriş atıp, sonra döşeme kenarı ile döşeme sınırını belirliyorum. (kolon ucuna veya yakınına kiriş atmamak için) bu yöntem sağlıklı mıdır sizce?
* Bu son zamanlarda çok karşılaştığım bir durum 1-2 döşemeyi asmolen yapınca da ilgili idare sıkıntı çıkarıyor. Sizin bu konuda önerileriniz nelerdir ? Yardımlarınızı bekliyorum.. Şimdiden teşekkürler..
 

Ekli dosyalar

  • 1.png
    1.png
    80.8 KB · Görüntüleme: 3,966
Öncelikle merhaba

Mühendis olarak kaçınmamız gereken yüklerden biride tekil yüklerdir saplama kiriş için söylüyorum böyle bi dizayn yapma taraftarı olmayınız bence şahsi fikrim saplama kolon mesafesi 90 cm altında olmamalıdır. Ve yapacağınız saplama kirişide mesefesine göre çift etriye dizayn ederseniz iyi olur

İyi çalışmalar
 
Merhaba.

Yeni deprem yönetmeliğinden bir alıntı ile başlamak istiyorum;

3.6.1. Taşıyıcı Sistemin Sadeliği ve Basitliği
Deprem yer hareketi, yapısal modelleme ve yapısal eleman davranışlarındaki belirsizlikler yanında analiz ve tasarım yöntemlerindeki yaklaşıklıklar nedeni ile, binanın deprem davranışının öngörülebilir olmasını sağlamak üzere taşıyıcı sistemin olabildiğince sade ve basit olması, deprem etkisi altında tasarımın temel kuralıdır.


Burada taşıyıcı sistem tasarımı açısından genel yaklaşım tarif ediliyor. Bu tarif yapılırken de depremin ve betonarme sistemin tam olarak hesap edilemediği ve yaklaşıklıklardan bahsediliyor. Bunun için mümkün mertebe basit ve öngörülebilir sistem tasarımı yapılması amaç olarak belirleniyor.

Sizin sisteminizde ise kolonların arasında çerçeve bağlantısı bile bulunmuyor. Kirişlerin mesnet momentinin maksimum olduğu ayrıca kritik kolon kiriş birleşim bölgesinden başka bir kiriş bağlantısı yapılıyor.
Dahası konsol bir kirişe başka bir kiriş daha bağlanıyor.

Mesleğe ilk başladığım yıllarda benim de bilmediğim fakat sonradan öğrendiğim ve tecrübe ettiğim bir gerçek var ve bunu her inşaat mühendisinin mutlaka idrak etmesi gerekiyor;
Bizim mesleğimizde yapılan tasarım ve hesaplar kesin sonuç değildir! Başka disiplinlerde bu yaklaşım doğru olabilir. Örneğin bilgisayar programcılığında her şey nettir ve tam olarak olması gerektiği gibi çalışır. Virgülden sonra 10. basamaktaki rakamda bir sapma sistemin doğru çalışmamasına yada hiç çalışmamasına sebep olur. Bizim işimiz ise 'kesin olarak belirlenemeyen yükler etkisinde, özellikleri ancak tahmin edilebilen malzemeler kullanarak, sadece yaklaşık olarak analiz edilebilen gerçek yapılar yapma sanatıdır.'

Bunları söylerken yaptığımız analiz ve hesaplamaların bir önemi olmadığından kesinlikle bahsetmiyorum. O hesapların, tasarımın altyapısını oluşturması gerekir. Yoksa mühendislik biliminin bir önemi kalmaz. Önemli olan mühendisin bu analiz ve hesaplar sonucunda yaptığı tasarım üzerinde yorum ve kritik yapabilme yetisidir.

Bu yüzden mühendislik araştırmaları, hesaplar, deneyler, tecrübe edilen depremler, bilgi ve birikimler sonucu basit ve öngörülebilir sistemler tasarlamanın genel prensipleri vardır.
Programlar ise bu karmaşa içerisinde bize mümkün olan en gerçekçi sonuçları hesaplayıp, mühendisin üzerinde düşünmesine ve tasarımı analiz etmesine yardımcı olurlar. Bu amaçla işlerimizi çok önemli derecede kolaylaştırırlar. Mühendisin bilmesi gereken ise statik ve dinamik analiz programlarının mühendisin kullandığı adeta gelişmiş bir hesap makinesi olduğudur.

Programlar bizim 3 boyutlu olarak girdiğimiz sistemi bazı kabuller çerçevesinde bir matematik modele dönüştürür. Mühendisin bu matematik modelin genel mantığını bilmesi ve girdiği verinin bu modele uygunluğunu sağlaması gerekir. Sorumluluk ve kontrol daima mühendise aittir.

Acizane tavsiyem, mimari kaygılardan çok daha önemli olarak çerçeve sürekliliğini sağlamanız ve kolon kiriş birleşim bölgesi yakınlarında kiriş saplaması kullanmamanızdır. Ayrıca A1 düzensizliğini en aza indirgeyerek, göreli kat ötelemesini 0.01 civarında tutmak düzenli ve rijit binalar tasarlamanızı sağlayacaktır.
 
Frkninşaat":25d3b2dp' Alıntı:
Öncelikle merhaba

Mühendis olarak kaçınmamız gereken yüklerden biride tekil yüklerdir saplama kiriş için söylüyorum böyle bi dizayn yapma taraftarı olmayınız bence şahsi fikrim saplama kolon mesafesi 90 cm altında olmamalıdır. Ve yapacağınız saplama kirişide mesefesine göre çift etriye dizayn ederseniz iyi olur

İyi çalışmalar
İlgilendiğiniz için teşekkürler.. Çift etriye yapmak mantıklı; bunu böyle bir uygulama yapmak zorunda kalırsam uygulayacağım..
 
Sayın proisa ilginizden dolayı teşekkür ederim. Kolonları kirişler ile kesinlikle bağlıyorum ki ilgili idare bunu yaklaşık bir aydır zorunlu hâle getirdi.
Benim asıl sorum şu aslında: Plak sistemde bir-iki döşemeyi asmolen çalıştırmanın bi zararı olur mu? İlgili idare çok sıkıntı çıkarıyor da bu konuda.
 
Binanın genel planını göremediğim için net konuşamıyorum. Bu şekilde bir planda, derin kirişler ile çerçeve yapamıyorsanız, döşeme sistemini nervürlü döşeme (asmolen) olarak tasarlamanızı öneririm. Kolonlardan sonraki döşeme uzunlukları çok fazla görünmediği için konsol olarak çalıştırırsınız. En azından kolonlar etriyeli kirişler ile bağlanacaktır.

Tabiki asmolen döşeme sistemi ile ilgili kiriş rijitliklerinin az olması ve 99 depreminde pek asmolen döşemeli bina olmadığı için gerçek performanslarını da bilmediğimiz için kaygı duyabilirsiniz. Ama doğru tasarlandığında, çerçeve oluşturmayan bir yapıdan (bahsettiğim mantar döşeme değil, mantar döşemeli yapılarda da iyi bir taşıyıcı sistem ve döşeme donatı detaylarına dikkat edilmesi durumunda iyi performans verir) daha iyi performans sergileyeceğini düşünüyorum.

Bu linki görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol.
 
Geri
Üst