Kutlu Olsun !?

NYILMAZ

Kıdemli Üye
Sessiz sedasız bir deprem haftası geçiriyoruz. Deprem açısından sessiz sedasız olması elbette arzu ettiğimiz bir durum. Fakat mühendisler açısından bu derece sessiz geçmemeli diye düşünüyorum.

Alakasız konularla ilgili sokaklara dökülen, yollara dizilen, pankartlar taşıyan sivil toplum ve meslek kuruluşlarının duyarsızlıkları anlamış değilim. Nerede halkın bilinçlendirilmesi, nerede mühendisin eğitimi?
İşin hesap ve çizim kısmını programlar yapıyor. Okulda basit kesit hesaplarını gösteriyorlar, oldu da bitti.

Madem diplomamız var, madem mühendis olduk. O halde neden hala doğru dürüst depreme dayanıklı yapı tasarımı yapamıyoruz. Kimisi aşırı büyük kesitlerle kendini garanti altına aldığını düşünüyor, kimi minimum kesitleri zorlayıp, sırtını programa dayamış risk alıyor. Kimisi de geometri, tasarım, davranış üçlemesinden bihaber.

Afet müdürlüklerinin kutlamasından mı ibarettir deprem haftası? Enkaz altından nasıl canlı kurtarırız manzaraları mıdır? Yoksa senin kaç şantiye şefliğin var, sen şantiye şefliğinden para kazandın bize niye vermedin diyen İMO'nun söylemleri midir deprem haftası kutlaması. Yoksa tam da bu hafta tüm üyelerine yazı gönderen mimarlar odasının "para ödemezseniz sizi dava ederiz" diye üyelerini korkutması mıdır deprem haftası kutlaması.

Yoksa 30cm kirişle 10 m açıklık geçtim diye sevinenlerin mi deprem haftası. Yada belki "ne gerek var, bu kadar demire bu demirle bu bina 15 kat çeker" diyenlerin midir deprem haftası. Yok, yok, belki de tüm bunlar değil. Belkide belediyelerin; "evet, dosyasına fazladan bir evrak daha koyduk, şimdi tam bağladık mühendisi" diye düşünmeleri midir deprem haftası. Yoksa, yoksa 17 ağustos sabahı gibi herkesin, depreme, kargaşaya rağmen, sabah namazını camide geçirmeye çalışması mıdır. "Ölürsek camide ölelim " diyerek işimizi Allah'a bırakmamız mıdır deprem haftası...

Sevgi ve saygılarımla...

N. YILMAZ
 
Geri
Üst